Top
+90 532 341 4277
av.halilkaan@gmail.com
ANKARA AVUKAT

ANKARA AVUKAT

2022-08-05 14:43:03

İçindekiler

ANKARA AVUKAT

               Ankara avukat olarak siz değerli boşanma avukatı, icra dosya sorgulama hizmeti, icra dosya kapatma, KVKK, Ceza Avukatı, İş Avukatı, Değer Kaybı Başvurusu konularda Balgat’ta hizmet veren bir kuruluştur. Danışmanlık ücrete tabi olup, danışan ile vekâlet ilişkisi içerisine girildiğinde alınan danışmanlık ücreti mahsup edilir. Sırada bekleyen makalelerimiz şu şekildedir:

  1. Ankara Avukat Haksız Tahliye Tazminatı
  2. Ankara Avukat Hakaret Suçu
  3. Ankara Avukat Kıdem tazminatı nasıl alınır?
  4. Ankara avukat VERBİS cezası
  5. Ankara Avukat Velayet Davası
  6. Ankara Avukat Ölünceye Kadar Bakma Sözleşme Örneği..

               Ankara avukat olarak her gün bir yeni emsal karar paylaşarak siz değerli ziyaretçilerimizin istifade etmesini istiyoruz.

GÜNÜN EMSAL  KARARI

YARGITAY 23. HD.

2013/6456 E. - 2013/7966 K.

 

“             Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 08.08.2006 tarihinde düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat yapım ve satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı yüklenicinin inşaat için sadece imar çap başvurusu yaptığını, onun dışında herhangi bir çalışması olmadığını, müvekkilinin sözleşme tarihinden itibaren yaklaşık 34 ay bekledikten sonra 23.06.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi fesh ettiğini, inşaat alanının halen boş olarak kaldığını, müvekkilinin davalının haksız davranışları nedeni ile zarar uğradığını ileri sürerek, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine ilişkin hakları saklı kalmak üzere arsa üzerinde bulunan davacıya ait evin yıkılması nedeni ile 20.000,00 TL zararı, müvekkilinin yıkılan evinden dolayı uğradığı kira kaybı zararı olarak 10.000,00 TL, sözleşmede öngörülen 45.000,00 TL cezai şart ile, evin yıkılışı sırasında ... Telekom İl Müdürlüğü'ne ait telefon santral kutusuna verilen zarar nedeni ile ilgili idareye ödeme 4.200,00 TL olmak üzere toplam 79.200,00 TL zararın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.

 Davalı vekili, davanın BK'nın 60. maddesi uyarınca bir yıl içinde açılmadığını, ayrıca TBK'nın hükümleri uyarınca zamanaşımı süresinin geçtiğini, taraflar arasında dava konusu sözleşme dışında ayrıca 04.09.2006 tarihli ek protokol imzalandığını, taraflar arasındaki anlaşmaya göre davacının kendisine ait parsel dışında miras hissesi bulunan aynı yer başka parseldeki bir kısım mirasçı ile uyuşmazlığı çözdüğünde, sözleşmeye konu yerin diğer parsellerle inşaat yapımına uygun hale geleceğini, ancak davacının diğer mirasçılar olan kardeşleri ile anlaşamadıkları için inşaat alanının elverişli hale gelmediğini, mirasçıların anlaştıklarında ise, dava konusu yer ile diğer parsellerin başka bir inşaat firmasına verildiğini, davacının edimlerini yerine getirmediği için inşaat ruhsatının alınamadığını, davacı ile diğer mirasçılar arasında izale-i şuyu davası görüldüğünü, taraflar arasında ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde alacak davası görüldüğünü, davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

 Mahkemece; ….davacının menfi zarar talep etme hakkı doğduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki dava konusu sözleşmenin feshine, davacının talep ettiği evin yıkılması nedeni ile 20.000,00 TL, kira kaybı nedeni ile 10.000,00 TL ve cezai şarta ilişkin 45.000,00 TL zararın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline, davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekilince temyiz edilmiştir.

1-…..

2- Dvacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait arsa üzerinde bulunan evinin yeni bina yapılacak olması nedeni ile davalı yüklenici tarafından yıkıldığı, evin yıkılma tarihinde içinde kiracısı olduğu, bu nedenle de müvekkilinin kira kaybına uğradığını ileri sürerek, kira tazminatı da talep etmiştir. Şayet davacı arsa sahibi bir başka yüklenici ile sözleşme yapsaydı onun inşaatı bitirebileceği tarih ile taraflar arasındaki sözleşmeye göre inşaatın bitirilmesi gereken tarih arasındaki döneme isabet eden kira kaybının menfi zarar kapsamında değerlendirilmesi mümkündür. Ayrıca dosyada yeni bir yüklenici ile sözleşme imzalandığına dair beyanlar olup tapu kaydında buna ilişkin olarak 09.09.2011 tarihli şerh mevcuttur. Hal böyle olunca mahkemece belirtilen sözleşme gettirtilip ifade edilen ilkeye göre hesap yaptırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.

3-Davacı vekilinin, dava dilekçesindeki bir diğer talebi de sözleşmenin 14. maddesine dayalı olarak 45.000,00 TL cezai şartın tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan 08.08.2006 tarihli "Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Yapım ve Satım Vaadi Sözleşmesi'nin" 14. maddesi "işbu sözleşmeden vazgeçen taraf karşı tarafa 45.000,00 TL (Kırkbeşbin TL) cezai şart ödemeyi karşılıklı olarak kabul ve taahhüt etmişlerdir" hükmünü haizdir. Sözleşmenin açık ifadesinden, bu tazminatın sözleşmeden vazgeçen tarafça karşı yana ödeneceği kararlaştırıldığından ve sözleşmeden vazgeçen tarafın davalı yüklenici olmadığı gözetilerek, davacı vekilinin cezai şarta ilişkin talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi de ayrıca doğru değildi.

SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) no'lu benttlerde açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA,”

Halil Kaan EMEKTAR

Son makaleler

Destek alın : +90 532 341 4277